Aklınızda daha önce kimsenin yazmadığı tarzda bir hikaye var. Ama nasıl kağıda dökeceksiniz bilmiyor musunuz? 1 hafta içerisinde dünyaca ünlü bir yazar olmanı sağlayacak yazarlık eğitimi yanında!
Endişelenme endişelenme!
Sadece şaka yapıyorum.
Bu tarz şeyler ancak doğuştan yeteneğin ya da üstün zekan varsa olabilecek şeyler. Ama bunlar yok diye yazamaz mısın yani?
Alasını yaparsın!
İhtiyacın olan şey hikayeni kafanda canlı tutup yazmak adına bir kaç temel adımı öğrenmen gerek!
Örneğin hikayen nerede başlayıp nerede yükselişe geçiyor ve sonunu nereye bağlıyorsun?
Çok çok genel bir hat çizebilirsin. Mühim olan ilk ve son cümlen arasındaki bağı kurabilecek bir örüntü. Mükemmel olmasına gerek yok.
Adım atman için önce emeklemen sonra ayağa kalkman ve defalarca düşmen gerekir.
Bir hikayeyi romanlaştırmak tahmin edildiğinin aksine çokta zor değildir. Bence bir hikayeyi hikaye olarak bırakmak çok daha zor. Kısa ve etkileyici bir şeyler yazmak uzun ve dolambaçlı yollardan ziyade çıkmaz bir sokağa girmenize neden olabilir. O yüzden hiç KORKMA. O romanı yazacaksın.
Çünkü o orijinal fikir sadece senin zihninde.
Peki hikaye kurgulanırken dikkat etmen gerek ilk 4 adım ne olmalı?
- Olayı başlatan şey ile bitiren şey ne?
- Ana karakter/karakterler kim ve neden bu hikayeyi yazmana yardım etmeliler?
- Bu hikayeyi diğer tüm hikayelerden farklı kılan ve seni yazmaya iten şey ne?
- Bu zamana kadar tahminen kaç kitap okudun?
Hadi soruları beraber cevaplayalım.
- Olay tam olarak neydi? Karaktere ne yaptıracaksın? Finalde ölmeli mi Leon gibi? Gasby gibi hazin mi olmalı sonu? Karar ver. Kararsızlık en büyük düşmanın. Yanlış gittiğini hissettiğinde en kötü tekrardan yazarsın ama bilmediğin bir yolda yürümen mümkün değil, bir yol olmalı önünde. Ağır aksak bile olsa ilerleyebileceğin bir yola ihtiyacın var.
- Çok fazla karakter mi yoksa birkaç kişi yeter mi? Peki bu karakterlerin çıkarı ne olacak? Neden hikayende rol almalılar? Ne vaat ediyorsun onlara? İyi düşün!
- Aklına gün boyunca onlarca farklı fikir gelirken hiç kaleme kağıda sarılma ihtiyacı duymamıştın! Şimdi ne oldu? Neden yazmak için çırpınıyorsun? Neden zihnindeki şeyi somutlaştırma ihtiyacı içindesin? Bu hikayede seni kışkırtan bir şeyler var. Hissediyorum. Peki sen hissediyor musun?
- Lütfen dürüst ol. Çünkü nasıl ki bir dil bir insan ise bir kitapla sınırlı kalmış bir zihinde sadece bir cezaevidir. Elinin altında kullanabileceğin bir hayal gücü varken onu kitaplardan mahrum bırakman cezaevinde kalmaktan pekte farklı değildir. Bol bol okuman farklı kurguları yazım tarzlarını türleri görmen gerekir. Farklılıklar sana kendi tarzını oluşturmanı sağlayacak bilgi birikimini verecek şeylerdir.
Eeee o zaman dans!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder